NEDEN?

Yaşananlar bir kabus gibi çökmüş, çocuk katliamları,kadın cinayetleri,intiharlar,hayvan katliamları….Her katliamdan sonra yasalardan ve bundan sonra alınacak tedbirlerden bahsedilir.Bahsedilir de sonuç; katliam bir yaşam kültürüne dönüşmüş durumda ki bu yaşam kültürü toplumsal çürümeden başka bir şey değildir. Hayallerini yalnız dehşetin doldurduğu bu ölüm ülkesinde, bütün insanî yönler kaybolmuş durumda. Ümitli olmak içinde yaşamın biricik desteğinin uyanık olmak dışında başka bir şey kalmadığını düşünüyorum..Ne adalet mekanizması ne de önleyici hizmetler. Vatan,milet denilince adam vurulan, farklı bir düşünce üretildiğinde hapis boylanan paranoyak bir ülke oldu bu diyarlar. Patolojik ruh haliyle, komşusundan korkar oldu memleket insanı.Oysa hepimiz biliyoruz ki korkunun egemen olduğu havalarda, güven de buharlaşır. Güven duygusu yitmişse verimini yitirir insan, üretemez; hayatı, kendisini, sokakları, yakınlarını, başkalarını tüketir. Kitle imha silahları kullanılmadan kitlesel bir...