Melankolik Depresif

 

Yaşamın akışında iyi bir gözlemci olduğumu hep düşünmüşümdür. Bazen bu gözlemlerim yaşamım ve çevreme bakışımı da anlık da olsa şekillendirebiliyor.İnsanlara bakıyorum yaşamlarında birçok olumsuz durumu kabul edip yaşama devam ettiklerini görüyorum.Kabul edilmiş her yaşam niteliksel olarak mutlu veya mutsuz olabilir bir tercihtir.Son günlerde kime nasılsın diye sorduğunda az kişinin iyiyim dediğini duyuyorum.Deprem bölgesinde yaşıyoruz belki depremdendir diyorum ama telefonumu arayan dostlara veya sosyal medyada sohbet ettiğimiz dostlarla konuştuğumuz zaman iyiyim diyen az kişiye rastlayabiliyorum.İnsanların mimik hareketlerine ve yüz ifadelerine bakıyorsunuz  her an ağladı ağlayacak gibi bir görüntü.Sohbet ettiğinizde herkes bir şeylerden müzdarip yani melankolik bir durum söz konusu.Melankoli ile depresyon arasında hiç de daha küçümsenmeyecek kadar bir bağ ve ilişki var.Melakolik bir ruh halini çok seviyoruz.Birebir ilişkileri ve teması çok seven insanların çoğu zaman melankolik davrandıklarını görebiliyoruz.Çünkü bu insanların yaşam kaynağı ilişkilerdir,samimiyettir kurdukları dostluklardır.oysa insanlarla kurulan sıkı bağlar ne kadar fazla ise artık hayal kırıklığına uğrama olasılığınız daha fazladır.Çünkü mutsuz edilmiş bir toplumun bireylerinin tutarlı ve sağlıklı ilişkiler kurabilmesi  oldukça zordur.

 Aslında kimsenin bilmediği bir şekilde adı konmamış  melankolik depresif bir durum yaşanıyor ülkede.Duygu durum olarak tanımlanan Melankolide kişinin duygu durumları biz bunun tanımalamasını yapmasakta Depresyon durumudur.Yani birey çökkün bir haldedir. Depresyon ile Melankoli arasındaki ilişkilendirme çok eski bir tarihe sahiptir.Milattan önce 400 yıllarında Hipokrat depresyon benzeri bazı ruhsal hastalıkları tanımlamak için Melankolik kavramını kullanmıştır.Sigmund Freud ise depresyonu psikolojik ve biyolojik nedenini depresyon olarak ikiye ayırır.Biyolojik nedenli yani çevresel olaylardan bağımsız olan depresyon türüne endojen depresyon adını vermiştir. Daha sonraları DSM III (DSM: Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El KitabI) terminolojisinde bedensel nedenlere vurgu yapmak için endojen depresyon melankoli terimiyle isimlendirilmiştir.

 Melankolik Depresyonda depresif ruh hali ve çökün duygu durum kadar bedensel ve Düşünsel yavaşlama ön plandadır.Yani insan hareketsizliği ve hiçbir şey düşünmeden donakalmayı tercih eder.Oysa bugün ertelenmiş her bir yaşamın yarın telafisinin olacağının garantisi yoktur yaşadığımız zorluklar içerisinde ayakta kalmayı başarmak elbette bir meziyet ama bunun da insanın tek başına bir kavgayla sağlamayacağını da bilmek gerekir.Toplumsal yaşam içerisinde insanların birbirleriyle ilişkilerinde gerçek bir karakter koymaları ,dosttuk ,arkadaşlık,karı kocalık ve diğer birebir ilişkilerde ciddi bir dürüst ve ilkeli bir duruş olması sağlıklı bir bireyi de beraberinde getirmektedir.Yaşamın içinde mutsuz ilişkilerden dolayı gitgide yalnızlaşan bireyin depresyon yaşaması ve çökkün bir ruh halini alması kadar doğal bir şey yoktur.Elbette ki bireyin Melankolik depresyonda olup olmaması sadece toplumsal ilişkiler etki etmez bireyin yaşadığı yaşamı nasıl kabullendiği ile de ilgilidir.Problem şu ki yaşam belli bir dönemeçten  sonra geriye saymaya başlar mutsuzluk içerisinde devam eden yaşam tüketilen zamanın acımasızlığıyla karşı karşıya kalır.Ruhsuz ilişkiler,mutsuz evlilikler mutsuz iş ortaklığı, mutsuz iş ortamı depresyonu ve Melankolik ruh halini alabiliyor.
Mutsuz bir ortamı ,mutsuz bir evliliği, mutsuz bir ilişkiyi, mutsuz bir işi değiştiremediğiniz süreci zaman alıp giderken geriye dönüşlerinizde koca bir yalnızlıkla ve keşkelerle karşı karşıya kalabiliyorsunuz.

Problem şu ki insan zaman tükendikçe uzak diyarlardan dönüşünü kapılarda bekleyeni o kadar azalıyor,toz duman içerisinde büyük gürültülü bir yaşam bile olsa Eninde sonunda yalnızlık ortaya çıkıyor.

 Bir kişinin bilinç dışı, bilinç yüzeyinden hiç geçmeden başka bir kişinin bilinci dışına temas edebilir.Rahatsızlık verici duygu ve düşünceler, travmalar ve acılardan bahsediyorum bunların hepsi bulaşıcıdır.Bilince uğramayan tüm duygular en yakınımzdakini etkiliyor.Üzüntü,kaygı,umutsuzluk,hissiyatsızlık gibi.Örneğin matemi ne kadar ağır bir süreç olarak biliriz matem zamana bağlı azar azar düzelir.Melankoli çok daha farklı bir durumdur. Matemde insanlar suçu dünyanın kendisinde bulur. Melankoli zamanı ise sefil ve boş olan insanın kendisi yani egosudur.Kişi dünya ile değil kendisiyle barışık değildir.Bu ruh hali en yakın halkadaki çevresine bulaşır.Kişinin yakın çevresi aynı kaygıları yaşamaya başlar.

Sonuç olarak İçinde yaşadığımız dünyanın acımasızlığı daha da büyüyor. Belki de ileriki süreçleri de insanın en çok tartışacağı konu Psikolojik Sağlamlık konusudur.Mecburi kurulmuş her şey mutsuz insanlar ,mutsuz yaşamlar, mutsuz ilişkiler ,mutsuz evlilikler kronik bir Melankolik depresyon sürecidir. Tabii ki insanın yaşadıklarını Kader olarak görmesi ve varoluşunun bir gerçeği olarak kabul etmesi bu tür kavramları çok sorun etmeyebilir İncil'de geçen Matta 6.34 şöyle der yarın için kaygılanmayın çünkü yarınki gün payına düşen kaygıyı taşıyacaktır her günün tasası kendine yeter İncil'de geçen bu söz manassan anlamda yaşamın sürekliliğinde yaşanan bir problemin beklemekle geçmeyeceğini ve müdahale ederek çizilebileceğini anlatır.Çünkü siz erteledikçe her gün yeni kaygılar,gideremediğiniz kaygılar üzerine eklenecektir.O halde insanın Özgüven meselesinin çok önemli olduğunu söyleyebiliriz çünkü depresyon da bulunan kişinin kişisel yetersizlik konusundaki inancı arkadaşlarına ailesine çevresindeki herkese inandırıcı gelir.Uzmanların söylediklerine göre bütün terapi süreçlerinde Özgüven eksikliği olan danışanların kendini değersiz başarılı olmayan ve ahlaken alçak biri olarak tanıttıkları söylenir. Bu kişiler kendilerini suçlar kötüler ve dışlanmayı cezalandırılmayı bekler.Bütün bu sözlerin temelinde Melankolik bir ruh hali bulunur yani melankolik dediğimiz insan kendine acımasızca sıfatlar yükler.Oysa sonucun nedeni de bu sonucu değiştirecek öznede insanın kendisidir.

Ya sistemin kölesi,mutsuz bireyi ve deprasyonlu yaşamı olursunuz yada psikolojik sağlamlığı arttırıp tüm kişisel yıkıntı sebeplerini yok ederek ayakta durup geriye kalan ömrünüzü kazanırsınız.Burdaki ana çözümleyici sistem karşıtıyaşam için kavga verenlerle müttefik olmaktır.