Kayıtlar

Korkarsan Yabancılaşırsın

Resim
 “Korkularınıza teslim olmayın.Korkularınıza teslim olursanız yüreğinizle konuşamazsınız.”                                      Paulo Coelho Tarih boyunca hayatta bize anlatılan,okuduğumuz veya şahit olduğumuz hayata yön veren tüm  insanların öyküleri mücadele üzerindedir.Bir yerde herhangi bir mücadele yoksa bir kahraman yaratamazsınız .Hayata yön veren tüm insanların ortak yanıda ‘’asla vazgeçmemektir’’ Bir yerde kazanılmışlık varsa orda direnmek, dayanmak, vazgeçmemek, pes etmemek vardır.Yaşamın dili bize hakikatin mücadele sonunda elde edileceğiniz anlatır. Yaşamda geri dönüşleri olmayan,tedrgin ve kaygılı insanların olmak ve kalmak zorunda oldukları yaşamları aslında derin bir vazgeçmenin olduğu kesindir.Farkına varılmadan kabullenilmiş bir yaşam yeniden başlama adına geri dönüş gücünü vermez,bir sınır vardır ve o sınırda dolaşırsın sınırı aşmaya başladığın an kendi içindeki par...

Bir Aralık şiiri

Dünden kalma hasretlerde yakalanıyor zaman Hüzünlenmiş fotoğraflarda yüzüm asık ve  bileklerimde her an akacak bir kanın hazırlığı Oysa her şey dünden kalmışsa ölünecekte birşey  yokmuş sen gittikten sonra yaşanacak bir şey olmadığı gibi Kışın ortasında yanıyor içim  bulunduğum yerde bırakasım var kendimi yüreğimde ve soluğumda kül tadı içimdeki yangından kalma Ölüyorum veya ölüyormuşum kimsenin bilmediği bir yerde  Ruhum tecritmiş çocukluğumdan Gençliğimizi ve en güzel anılarımızı pazarlıksız bırakmışız hayata, üstelik hızlıda geçmiş.. Erken ayrılıklarla tanışmış temelsiz aşklar gibi avutup geçmişi Hüzün dolu bir damarın bileklerimden dışarıya çıkmasını bekliyorum. Belkide yaşam sonu ve başı hızla biten iki misralik bir şiir Belkide alışagelmişin aksine sonu kötü biten bir film Temiz suları kirleten siyanür gibi içtikçe biraz daha biraz daha ölüme yaklaşmışız Bakıyorum geçmişe Denizin ortasında yanan bir geminin yanmasını çaresizce üstelik ağlayarak izleyen bir deni...

YAŞA VE KENDİN İLE YÜZLEŞ

Resim
  Romalı düşünür Seneca Mutlu Yaşam üzerine-Yaşamın Kısalığı üzerine adlı felsefi/öğreti kitabında şöyle der; “Kimse yıllarını yerine koyamayacak, kimse sana yıllarını geri vermeyecek. Ömür başladığı yoldan gidecek, ne kendi rotasını değiştirecek ne de dümeni tümüyle eline alacak. Gürültü yapmayacak, hızına dair seni uyarmayacak, sessizce kayıp gidecek, ne bir kralın buyruğuyla ne de halkın beğenisiyle geciktirilecek. İlk günden nasıl yola koyulduysa, öyle devam edecek asla yoldan çıkmayacak, asla gecikmeyecek. Peki, olan biten nedir? Meşgulsün, yaşam ise acele ediyor, istesen de istemesen de, vakit ayırman gereken ölüm eninde sonunda yanına varacak.” Aslında burda ölüme methiye dizdiği gibi görülse de Seneca’nın ‘’Yaşamı anlamlı kılan olgunun ölüm olduğunu yani ölüm hepimiz için gerçekken korkmak yerine en iyi şekilde yaşamak gerektiği’’ vurgulamış olduğuda anlaşılabilir.Bu yazımızda   ölümden çok sık bahsetmeyeceğiz fakat yaşamın akışının önüne geçilmezliği   üz...

KENDİNE SAMİMİYET AL

Resim
  Hayat dediğimiz yaşlandıkça bize kısa gelen bir döngüde insanlığı ayaklar altına alındığı bir coğrafyada yaşıyoruz. Yaşam döngüsünde ,sevginin, yaratıcılığın ve tüm diğer unsurların vahşice yok edildiği ve körleştirildiği bir dünyadayız.Çalınmış fikirler, düşünceler, duygular ve yabancılaşmış kişilikler…. Dünyanın en geniş bilgi birikimine sahip filozoflardan,davranış bilimcilerine ve cosmos’un şifrelerini çözdüğünü iddia eden alimlere kadar herkesin sırlarının olduğu bir yaşamı çözebileceğine inanan var mıdır ,bilmiyorum ama bildiğim bir şey   var ki kendimize bile samimi olmama zorunluluğunu seçmek zorunda kalıyoruz.Samimiyetsiz çağda artık sevemediğini söylemeyi bile önce kendine sonra karşısındaki kişiye zul gören insanın, yüreği iyilik dolu olsa da samimi olur mu?Erdemli bir nedenden de olsa zorunlu olarak bir tarafa atılmış duygular,saklanan,ötelenen düşünceler bir insanı ne kadar samimi yapabilir ki? Hayatı aslında çoğumuzun iki adım ilerisini göremeyecek boyuta g...

Acı Güçlendirir mi?

Resim
Öldürmeyen acı güçlendirir mi? Klişe olmuş  bu söz insanların ağızlarında bir plesenk gibi sürekli ifade ediliyor;dövmelerde yazılıyor sokaklarda sosyal medya duvarlarında yazılıyor.Bu söz Nietzsche'nin sözü ,gerçekten öldürmeyen acı güçlendirir mi? Hayat deneyimlerimizden oluşan bazen planlı bazen plansız ,sistemli ve sistemsiz ilerleyen bir süreç bu süreçte güçlü kalmak, elbette ayakta kalmanın birinci koşulu hele hele ülkemiz gibi her türlü baskının, şiddetin ,gelecekle ilgili kaygının korkunun umutsuzluğun günlük yaşamın temel konuları olduğu bir yerde acılar da gündelik yaşamın bir parçası olur.Güçlü kalmanın gerekliliği de günlük yaşamın temel bir sorunu haline geliyor,hayat deneyimlerimizden oluşan bir süreç bu deneyimler en temelde acı ve acının tersi olan haz ve iyi hissetme gibi iki kutu iki zıt kutuplar arasında yaşanıyor. Eğer hayatı bir acı ve iyi hissetme olarak iki kutup'a vereceksek bu iki kutuptan acı hayatımızda olmasını istemediğimiz ve her zaman karşılaşm...

KİTLENİN PSİKOLOJİK ANALİZİ

Resim
  Toplumların ırk,köken,inanç olarak ayrışma süreçlerinin tarihi oldukça eski.Ortada ciddi anlamda bir sevgisizlik söz konusu. Hz.Muhammed’in ‘’Veda Hutbesinde’’ Müslüman müslümanın kardeşidir. Birbirinize zulmetmeyin Bir müslümanın malı rızası olmadan diğer bir müslümana helâl olmaz.Tarihsel olarak İki bin yıl evvel dünyaya düşen Hz.İsa’nın bedeninin   çarmıha gerilmesinde payı olan tek bir cümle : “size yeni bir buyruk veriyorum: birbirinizi sevin.”.,vurgusal anlamda çarpıcı cümlelerdir. insanların birbirini sevmesinin bir buyruk üzerinden talep edilmesine varan süreç sanırım bir sevgisizlik sürecinin net olarak var olmasıdır.Aslında bu buyruklar   ve diğer dini kitaplarda geçen   buyruklar var olan sosyolojik ayrışmayı ve yasaları ortadan kaldırmaktan çok kendi kavimlerinin,toplumlarının ve dahada ötesi inananların birbrileriyle dahada sıkı bir ilişki içinde yaşamalarını birlikte hareket edip birlikte yaşamı örmelerine yönelik buyruklardı. Bu buyruklar gelişimi ...

Eğitim ve Ahlak

Resim
  "Avutan, uzlaştıran yalanlar vardır... İşçinin kolunu ezen yükü mazur gösteren, hatta açlıktan ölenleri suçlavan yalanlar... bilirim yalanı! İradesi zayıf olanlara ve başkasının özsuyunu emenlere gereklidir yalan... birini avutur, destek olur; diğerini de gizler yalan... Kendi kendisinin efendisi olan, bağımsız ve açgözlülük etmeyen insana neden gereksin yalan? Yalan, kölelerle efendilerin dinidir...Gerçek ise özgür insanın Tanrısı!(Ayaktakımı Arasında, Maksim Gorki) der Maksim Gorki. Gerçeğin ne olduğunu bilmiyor,yalanla gerçeği ayırt edebilecek eleştirel düşünme becerisine sahip değilseniz yalana gerçek muamelesi yapmanız mümkündür. Bu durumda yalana inanmış olmanız yanılgı, yalanın yön verdiği fikirleriniz yanlış olur. Çoğu insan, gerçeğin peşine düşmenin ya da Erich Fromm’un dediği gibi gerçekliği kabul etmesi halinde o güne kadar inandığı dünyanın ve gerçekliğin yerle bir olmasından korktuğu için yalınlığından ötürü yalanı gerçekmiş gibi kabullenme eğilimindedir. Mesele bil...

SOSYAL KIRILMA:YALNIZLAŞTIRILMA

Resim
   Ülkede  çürümüşlük,ahlaksızlık sıradanlaşmış durumda,yapılanlara karşı halkta dağınık bir tepki var.Sosyal patlama koşulları ortadayken sosyal kırılma var.HDP çizgisinde sıkışıp ama bir yandan Sosyalist olduğubu iddia eden,proleter söylemleri ağzindan düşürmeyenler ellerinde bira resimli FEST programlarını tercih ediyor. Çok eleştirdikleri CHP'nin özelde Kılıçdaroğlu'nun yarattıği psikolojik üstünlük ve olumlu havadan nemalanıp arada yapılan çıkışlar dışında bir hamle yok. Popüler siyasetin gırdabından çıkamadıkları için %7 yi bulacak ikttifaklar için hesap yapılıyor.Maalesef halk bunları sol,sosyalist muhalefet gördügü için umutsuzluğu perçimlestiriyor.Emperyalizme karsı söylemleri yok.Sınıf mücadelesine dair söylemleri sol lberalliği aşamıyor.Bu pragmatist siyasete karşı mucadele etmek fasizm ile mücadele etmek kadar değerlidir.Çünkü bu tablo toplumda ciddi kırılmalar yaratıyor.Toplumdaki bu kırılmalar bir kemik kırığı gibi ciddiyetle tedavi edilmesi gerekiyor. İnsa...

UMUT KONUSUNDA EĞİTİMCİNİN GÖREVİ

Resim
  İnsanca yaşamın çok uzağında olup,insan merkezli düzenlenmemiş ve adil olmayan zor zamanlardan geçiyoruz.Ülkemiz insanlarının umutsuzlukla dem vurduğu,çaresizliği sıradanlaştırdğı bunun sonucunda şiddet,kamplaşma ve yasadışı yönelmelerin arttığı bir dönemden geçiyoruz.Her gün milyonlarca insanın açlığı; buna karşın azınlığın çılgınlık derecesine ulaşmış zenginliği, bu zor zamanlara baktığımızda daha ilk elden görebileceğimiz koca bir fotoğraf koyuyor önümüze.İnsani olan ne varsa,insanca taleplerin hepsi dayatmacı ve baskıcı sistemin   içerisinde gerek açık gerekse de gizil olarak organize olmuş karşıt bir saldırıyla karşı karşıya kalınıyor. Asıl sorun yaşamın giderek kontrolsüz bir kargaşaya dönüşüyor olması.Artık insani olanın ne olduğu, insanca yaşamanın ne olduğu kitlelerin zihinlerinde giderek bulanıklaşmakta.Öyle ki,insan olmak, birey olmak giderek öfkesinden arındırılmış,sesi kıstırılmış,bir bakıma evcilleşme ile öncül bir hale gelmekte.Kapitalist sömürünün acımasız ...

KABULLERE DİRENÇ GÖSTERME

Resim
Hayat şartları benim için zorlaştıkça kendimi daha güçlü,hatta daha akıllı hissediyordum.İnsanın,kendisini çevreleyen ortama gösterdiği direnç sayesinde olgunlaştığını çok önceden anlamıştım.( Benim Üniversitelerim, Maksim Gorki ) Zamanın en büyük engeli kabullenme olgusudur.Baskı arttıkça kabulleniriz,rekabet içine itildikçe ben bu kadarım deyip kabulleniriz.Sınırlarımızı erken çizeriz ve o sınırla içinde dünyayı,evreni yaşadığımız toplumu yorumlar geleceğimizi ona göre şekillendiririz. En önemlisi olayları dünyayı,çevremizi ve hatta kavramları tanımlarken farkına varmadan dar sınırlar içinde tanımlama yaparız.Dar tanımlamalar her zaman dar alanda yaşamayı,dar alanda umut etmeyi,dar alanda sevgiyi anlamlandırmayı,hayalleri,yapabileceklerini kısaca herşeyi küçültüyor.Buda gerçek anlamda yaşamı kavrayamamayı getiriyor. Kavrayamıyoruz, çünkü kendimiz, korkularımız, ideallerimiz, inançlarımız, umutlarımız, geleneklerimiz vb. şeyler örtü işlevi örüyor. Bu saptırmaların ardındaki ne...