KARŞI ÇIKMAK,SES VERMEK
Kişisel olarak günlük yaşamımda çevresini kara düşlerden uyandirmak için mücadele eden insanlarla, düzlüğe çıkma mücadelesinde bulunan, umut ile yaşamaya devam etme uğraşında bulunan insanlar ile iletişim kurmayı seviyorum.Okudugum kitaplardan,izlediğim fimlere kadar bu arayışım hep vardir.Tolstoy,Gorki,Dostoyevski,Yaşar Kemal,j.Steinbeck v.s bu yaşam sürecinin belirleyicileri olmustur. Cemal Süreya bir röportajında “ 1931 yılında doğdum. 1937 yılında annem öldü. 1944 yılında dostoyevski'yi okudum. o gün bugün huzurum yoktur ” diyor. Okumanında önemi burda başlıyor.Yalnız bireysel gelisimlerimiz değil, siyasi ve toplumsal bilinçlenmeler de pek çok kuşak için önce çocuklukta, ergenlikte edebiyatçılar ve eserleri ile başlıyor.Cemal Süreya'nın huzurunu kaçıran okuduğu Dostoyevski'nin beynini sıkması,yorması değildi Dostoyevski'nin daha da derinleri kurcalayan kelimeleriydi.Saklı olan düşünceleri ortaya çıkarıp,sorgulatan mekanizmasıydı.Temmuz'un sıcaklıgında okun...